Peş peşe gelen iki zamla bu hafta 97 oktan benzinin litresi 4 liraya, 95 oktanın 3,86, motorinin 3,22, otogazın litresi ise 2,28 liraya yükseldi. Zamlarla Türkiye, Avrupa'da Euro bazında hem akaryakıtın en pahalı olduğu ülke hem de akaryakıt ürünlerindeki verginin en yüksek olduğu ülke unvanını perçinledi.
2009 yılı yaz ayları başında akaryakıta yapılan zamlara esip üfüren Başbakan Tayyip Erdoğan'dan bu kez konuya ilişkin değil “azar” herhangi bir açıklama gelmedi.
Ardından zam üstüne zam gelen sektörde yaşanan gelişmeleri bir başarı olarak sunup, hükümetine pay çıkardı.
Bakan zamlardan başarı sonucu çıkarttı
Sıvılaştırılmış ve Sıkıştırılmış Doğalgazcılar Derneği'nin,
Oysa sektörde yapılan özelleştirmelerden sonra yerli ve yabancı sermayenin kontrolüne geçen akaryakıt sektöründe fahiş zamlarla büyük bir soygun gerçekleştiriliyor. AKP hükümeti ise akaryakıt ürünlerine uyguladığı toplamda yüzde 70 seviyesine çıkan ÖTV ve KDV nedeniyle soyguna göz yumuyor, soygundan sermayeye ve yandaşlara kaynak aktarmak adına nemalanıyor.
Akaryakıt fiyatlarını EPDK denetliyor
2005 yılına kadar Otomatik Fiyatlandırma Mekanizması (OFM) adı verilen bir sistemle belirlenen fiyatlar, bu tarihten sonra piyasaya hakim şirketler tarafından belirlenmeye başlandı.
Sektörde önce Petrol Ofisi AŞ. (POAŞ) ile bir oyuncu olan devlet, piyasayı ve fiyat oluşumlarını doğrudan düzenleyebiliyordu. POAŞ'ın Aydın Doğan'a satılmasıyla sektörden çekilen devlet, 2005 yılına kadar rafineri şirketi Tüpraş eliyle akaryakıt fiyatlarının belirlenmesinde yine söz sahibi idi. Ancak 2005 yılında OFM kaldırılarak fiyatların serbest bırakılmasından sonra akaryakıt fiyatları, sektördeki yerli ve yabancı tekellerin iki dudağının arasında bulunuyor.
OFM'nin kaldırılmasından sonra yasada belirtilen dünya serbest piyasa oluşumunu dikkate almadan halkı kazıklayan akaryakıt tekelleri ciddi kârlar yazdılar. Bu sırada, "büyük soygun"a
Her ne kadar EPDK kağıt üzerinde özerk bir üst kurul olsa da, hükümetin etkisi ve yönlendirmesinden muaf değil. Nitekim 2009 yılında, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın akaryakıt dağıtım şirketlerine yönelik sert açıklamalarından sonra EPDK düğmeye basmıştı.
Yönetmeliklere göre EPDK'nın akaryakıt fiyatlarına tavan fiyat
EPDK daha önce müdahale etmişti
EPDK, 28 Mayıs 2009 tarihinde yaptığı toplantıda akaryakıt sektöründe dağıtıcı lisansına sahip şirketlerin fiyat
EPDK, belirlediği bir fiyat formülasyonu ile kurşunsuz 95 oktan benzin ve motorin fiyatları için tavan fiyat açıklamıştı.
Akaryakıt fiyatları nasıl oluşuyor?
Akaryakıt fiyatları; rafineri çıkış fiyatları, vergiler, dağıtımcı şirket payı ve bayilik paylarının toplamı ile belirleniyor.
Türkiye'de akaryakıt üzerindeki yüksek ÖTV ve KDV oranları, diğer ülkelere göre pahalı olan akaryakıt fiyatlarının temel nedeni. Türkiye'de gerek Tüpraş çıkış fiyatını belirleyen rafineri payı gerek de akaryakıt dağıtım şirketlerinin payları AB ülkelerindeki muadillerine göre yüksek bulunuyor. Bu durum da, pompa fiyatlarını yukarıya çekiyor.
Ancak, şirketler voliyi asıl olarak akaryakıt fiyatlarındaki
Bu şekilde,
Akaryakıt sektörünün tekelci yapısı, bu manipülasyonları kolaylaştırıyor. Halihazırda akaryakıt sektöründe pazarın yüzde 90'ı 5 şirket tarafından paylaşılıyor. Opet, POAŞ, Total, BP ve Shell, fiyatları örtük bir şekilde
EPDK ve hükümet bu sorulara yanıt versin
- Akaryakıt dağıtım piyasasında dağıtım şirketi ve bayilerin kâr marjı benzinde litre başına yaklaşık 34 kuruş civarına çıkmış durumda. Bu rakam 2009'da EPDK'nın uyguladığı tavan fiyat sırasında 28 kuruşun altına indirilmişti. EPDK fiyatlara şimdi niye müdahale etmiyor?
- Müdahale edilmemesi ya da müdahalede gecikilmesinin nedeni, hükümetin akaryaktıttan aldığı yüksek tüketim vergileri mi? Üstelik, AKP hükümeti döneminde akaryakıttan alınan tüketim vergisi oransal olarak artırılmıştı. Bu nedenle, petrol 147 dolara çıktığı dönemde bile akaryakıt fiyatı bugünkü düzeyine çıkmamıştı.
- Tüpraş bir kamu şirketi iken rafineri ürün çıkış fiyatlarını kamuoyuna açıklardı. Tüpraş fiyatları şeffaf olmadığı için, sektörde Tüpraş'tan ürün alan dağıtım şirketlerinin ne kadar kâr ettiği hesaplanamıyor. Tüpraş'ın fiyatları açık bir şekilde duyurması neden sağlanamıyor? Üstelik Tüpraş'ın dağıtım şirketi OPET ile ortaklığı fiyatlar konusundaki şaibeyi artırıyor.
- Patronlardan kurumlar vergisi toplayamayan devlet, dolaylı vergilerle akaryakıttan vergi topluyor. Bu da yetmiyor, akaryakıtta ÖTV'li matrah üzerinden yüzde 18 KDV uygulanıyor. Devlet verginin de vergisini almaya devam edecek mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
SESSİZ KALMA.