14 Aralık 2010 Salı

Bunun adı “gazetecilik” değil “muhbirlik”

Star gazetesi, Emniyet’in servis ettiği ve protestocu gençlere ait telefon görüşmesi kayıtlarını yayınladı. Kayıtlarda hiçbir suç unsuru olmamasına rağmen, Star kayıtları göstererek eylemi öğrencileri “yasadışı örgüt üyesi” gibi göstermeye ve hamile kadının bebeğinin öldürülmesini haklı çıkarmaya çalıştı.
“Yandaş medya”nın AKP’nin gençlik eylemleri nedeniyle sıkıntılı günler yaşadığı bu son haftada ne hale geldiğini gösteren ibretlik bir olay daha yaşandı.
4 Aralık’ta Dolmabahçe’de Başbakan’ın rektörlerle buluşmasını protesto eden öğrenciler, polis şiddetiyle karşılaştı.
6 Aralık’da polis müdahalesinde yaralanan öğrencilerden E.Ö.’nün bebeğini düşürdüğü ortaya çıktı. Bu haber, konuyu Türkiye’nin gündemine oturttu.
9 Aralık’ta AKP milletvekili Burhan Kuzu’nun Ankara SBF’de protesto edilmesiyle gençliğin büyüyen tepkisi herkesin tartışma konusu oldu.


Bu tarihe gelene kadar Emniyet Müdürlüğü, eylemlere katılan çok sayıda kişinin kimlik bilgilerini ve fotoğraflarını yandaş medyaya servis etti, yandaş medya bu kişileri açıkça hedef gösterdi.
Ancak 10 Aralık’ta, Emniyet bir adım daha ileri gitti. Star gazetesinde, 4 Aralık Dolmabahçe protestolarına katılan iki göstericinin telefon kayıtları yayınlandı.
Türkiye’de cep telefonlarının nasıl dinlendiğini ve kimlere servis edildiğini gösteren bir örnek daha bu sayede basın tarihine girdi. Polisin telefonlarını dinlediği öğrencilerin konuşmaları Star Gazetesi’ne gönderildi. Gazete ise, bu konuşmaları haber olarak yayınladı.
Peki konuşmaların içeriğinde ne var? Bir gösterici, diğerine darp edilen hamile arkadaşlarının düşük yaptığını haber veriyor. Bunun üzerine ne yapacaklarını konuşuyorlar. Konuşmada, iki kişinin hamile arkadaşlarının kimliğini deşifre etmemek konusunda gösterdikleri hassasiyet de dikkat çekiyor.
Ancak Star’ın derdi başka. Gazete, konuşmalar aracılığıyla çocuğunu düşüren kızın ESP’li olduğunu okuyucularına duyurdu. ESP’yi ise şu cümlelerle tanıttı: “İstanbul ve Ankara’daki eylemleri gerçekleştiren göstericilerin yasadışı ESP ile bağlantısı ortaya çıktı”. Böylece polis tekmesiyle öldürülen bebek daha doğmadan Star tarafından yasadışı ilan edildi.
ESP yasadışı mı?
Peki ESP yasadışı bir örgüt mü? Polis bülteniyle haber yapan gazete, bu basit meseleyi bile araştırmıyor.
ESP yani Ezilenlerin Sosyalist Partisi 29 Ocak 2010’da kurulan yasal bir parti.
Siyasi Partiler Yasası’na tabi olan partinin, genel merkezinin, il ve ilçe temsilciliklerinin adreslerini internette, partinin resmi internet sitesinde bulmak mümkün.
Kısacası polis tekmesiyle ölen bebekten ötürü telaşa kapılan emniyet, bebeğini düşüren öğrencinin ESP üyesi olduğunu gösteren üçüncü kişilerin telefon kayıtlarını Star’a gönderiyor. Star ise bunu gazetecilik yapma iddiasıyla üstelik ESP’nin yasadışı örgüt olduğu yalanını da katarak haberleştiriyor.
Polisin servis ettiği özel telefon görüşmelerini yayınlamayı, üstelik yasal bir partiyi yasadışı göstererek bir cinayeti meşrulaştırmayı gazetecilik kabul eden Star’a “yandaş medya” tanımını kullanmak yeterli mi?
Buradan sonrası artık muhbirliğe girmiyor mu?

1 yorum:

SESSİZ KALMA.