12 Aralık 2010 Pazar

Mülkiye Dekanı'ndan Burhan Kuzu'ya yanıt


Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Göle yumurtalı protesto ile ilgili "Şahsımın, bu olayda hiçbir kusuru, ihmali ya da hatası bulunmamaktadır'' dedi.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde Süheyl Batum ve Burhan Kuzu'nun öğrenciler tarafından protesto edilmesinin ardından AKP'liler ve yandaş basınca hedef tahtasına oturtulan Dekan Prof. Dr. Celal Göle, kendisini istifaya davet eden AKP'lilere yanıt verdi.
Göle, "Demokrasiye, özellikle üniversite yaşamının vazgeçilmez koşulu akademik özgürlüklere sonuna kadar inanmış bir dekan olarak şahsımın, bu olayda hiçbir kusuru, ihmali ya da hatası bulunmamaktadır" dedi.
"Bu toplantının, fakültenin yerleşik geleneklerine uygun olarak Mülkiye Sosyal Araştırma Topluluğu öğrencileri tarafından organize edildiğini ve konuşmacıların öğrenciler tarafından belirlenerek davet edildiklerini" belirten Göle, "öğrenciler tarafından organize edilen bu tür toplantıların fakültenin konferans salonunda yapıldığını, Aziz Köklü Salonu’nun hiçbir şekilde öğrenci organizasyonlarına tahsis edilmediğini, bu tür öğrenci etkinliklerine dekanlık tarafından da bir katılım olmadığını" anlattı.

Dekan Göle şöyle konuştu:
"Bunun üzerine 6 Aralık 2010 tarihinde Fakülte Yönetim Kurulunu acilen olağanüstü toplantıya çağırdım. Ancak, Yönetim Kurulu, öğrenciler tarafından organize edilen bu etkinliğin iptalinin akademik özgürlüklerin ihlaline yol açacağı, sonuçlarının daha ağır olabileceği endişesiyle iptal edilmemesine oybirliği ile karar vermiştir. Bunun üzerine, Fakülte Dekanlığı gerekli önlemlerin alınması için Ankara Valiliği ve Ankara Emniyet Müdürlüğüne başvurmuştur. Ayrıca, bina içleri hariç, Cebeci Kampusu içerisinde meydana gelebilecek şiddet içeren fiziki olaylara Emniyet güçlerinin anında müdahalesi için gerekli diğer bir yazı da Cebeci Kampüsü'nde bulunan dört fakülte dekanının imzası ile Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne iletilmiştir.
Bu gelişmeler çerçevesinde Emniyet görevlilerinin Sayın Burhan Kuzu’yu toplantıya katılmamasının uygun olacağı konusunda bilgilendirdiği öğrenilmiş; ancak Sayın Burhan Kuzu bu bilgilendirmeye rağmen, Sayın Süheyl Batum'un toplantıya katılması durumunda, toplantıya katılacağını Emniyet görevlilerine iletmiştir. Hemen belirtelim ki, 3 ve 4 Aralık 2010 tarihlerindeki fakültemizin 151. Kuruluş Yıldönümü etkinliklerine katılacak olan Milli Savunma Bakanı Sayın Vecdi Gönül, aynı tepki ile protesto edileceğinin Emniyet görevlileri tarafından
kendisine bildirilmesi üzerine bu etkinliklere katılmamıştır.
Fakültemizin bulunduğu Cebeci Kampusu’nun iki ana giriş ve çıkış kapısı vardır. Diğer üniversite kampuslarında olduğu gibi sadece bu ana kapılarda güvenlik denetimi yapılmakta, Fakülte bina girişlerinde tekrar bir denetim söz konusu olmamaktadır. Önemle belirtmek isterim ki, Cebeci Kampusu’nun ana giriş kapılarındaki güvenlik denetiminin sorumluluğu hiçbir şekilde Fakültemiz Dekanlığı'na ait değildir. Kaldı ki, Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun'un 7. maddesinde Özel Güvenlik görevlilerinin yetkileri içerisinde üst arama yetkisi
yer almamaktadır.
Sayın Süheyl Batum toplantı öncesi dekanlığımıza gelerek ziyarette bulunmuştur. Kendisine dekanlığımızca toplantının yapılacağı salonda meydana gelebilecek olaylar hakkında bilgi verilmiş, konuşma yapmaması halinde Sayın Burhan Kuzu'nun da konuşma yapmayacağı belirtilerek toplantıya katılmamasının uygun olacağı söylenmiştir. Ancak Sayın Süheyl Batum kendisini ikna eden partilileri ile birlikte söz konusu toplantıya katılmıştır. Sayın Süheyl Batum'un toplantıdan ayrılmasından sonra fakültemize gelen, dekanlığa uğramadan doğrudan Konferans Salonu;na geçen Sayın Burhan Kuzu yaşanan protestolar sonrasında Konferans Salonu;nu terk etmiş; Fakültemizden ayrılmadan
Sütunlu Salon’daki Seminer Odası’na girerek oradan şahsımı telefonla aramıştır. Telefon görüşmesi sonrasında hemen dekan yardımcılarımla birlikte Sütunlu Salon’a inmemize rağmen güvenlik açısından yerinin belli olmaması için yetkililer Sayın Burhan Kuzu’nun yanına gidip görüşmemize engel olmuşlardır. O sırada Emniyet güçleri biber gazı kullanarak Sütunlu Salon;a girmişler ve Sayın Burhan Kuzu’nun
Fakültemizden ayrılmasını sağlamışlardır. Yukarıdaki açıklamalardan açıkça anlaşılacağı üzere demokrasiye, özellikle üniversite yaşamının vazgeçilmez koşulu akademik özgürlüklere sonuna kadar inanmış bir dekan olarak şahsımın bu olayda hiçbir kusuru, ihmali ya da hatası bulunmamaktadır."
Batum: Erdoğan Kuzu'yu feda etti
Kendisinin küçük bir grup tarafından protesto edileceğini, öğrencilerin asıl Burhan Kuzu'yu protesto edeceklerini toplantı öncesinde bildiğini söyleyen CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum ise şunları söyledi: "Burhan Kuzu 3-5 şemsiye ile her şey hazır bir şekilde oraya geldi. Peki Kuzu, oraya yumurta yemek için mi gitti? Bence hayır. Sayın Başbakan öğrencilere karşı girişecekleri baskı hareketlerini meşrulaştırmak için Burhan Kuzu'yu feda etti. Çünkü Türkiye'de herkes susturuldu. İş adamlarını, medya patronları, herkesin üzerinde baskı kurdular. Memurları dövdüler. Şu anda doğrudan ekonomiyle ilişkisi olmayan tek kesim gençlerdi. Bu yüzden de geçler protestoya başladı. Pankart açan gençlere hapis cezası verildi. Anadolu ve Bahçeşehir üniversitelerinde öğrenciler dayak yedi. Hükümet dövdü olmadı, baskı yaptı olmadı. Bunun üzerine hükümet bir plan yaptı. Bu planında mağduru Burhan Kuzu oldu. O yüzden Başbakan Kuzu'yu feda etti. Sayın Başbakan'ı bu oyunlarında yalnız bırakacağız. Başbakan ağzı burnu kırılan çocuğun ve çocuğunu düşürecek ölçüde dövülen kızın hesabını verecek."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

SESSİZ KALMA.