‘Ben böyle bir Türkiye’de artık yaşamak istemiyorum’
Hacettepe Üniversitesi’nde düzenlenen “Cumhuriyetimizin 87. Yılında Anayasa ve Dış Politika Tartışmaları” konulu bilimsel toplantıda konuşan Eski Yargıtay Başkanı ve Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Sami Selçuk’tan çarpıcı açıklamalar geldi.
Toplantının “Anayasa Tartışmaları” başlıklı bölümünün oturum başkanlığını yapan Sami Selçuk, Anayasa bilincinin topluma kazandırılması gerektiğini belirterek, özellikle anayasa hukukçularının bu konuyla ilgilenmelerini istedi. Anayasa değişikliğinin oylandığı 12 Eylül 2010’da yapılan referandumda vatandaşların neye oy verdiğini bilmeden sandığa gittiğini ileri süren Selçuk şöyle devam etti:
KENDİMİZİ ALDATMAYALIM
Neye oy verdiğini bilmeyen insanların verdiği oylarla sonuç alındı. Kimse kendini aldatmasın. Bilmediğimiz şeyleri oylarsak, bilmediğimiz sonuçlara katlanmak zorunda kalırız.
HERKES KONUŞMALI
(Toplantıda yeni bir anayasa gerekliliği konusunda yapılan açıklamaların ardından) Bu anayasayı kim yapmalı? Ben bir hukukçu olarak, adı ’kurucu meclis’ olur, şu olur, bu olur. Bütün toplum kesimlerinin temsil edildiği, bir organın, bir kurultayın anayasa yapması gerektiğine inanıyorum. Yüzde 1’i geçen bütün partiler orada söz hakkında sahip olmalı. Sendikalar, sivil toplum örgütleri, devletin örgütleri yargı, hepsi söz sahibi olmalı.
YENİ ANAYASA ŞART
Tarih tekerrür etmesin. Seçim barajını yüzde 5’e indirebiliriz, yüzde 5’in altında oy alan partilere oy veren insanların söz hakkı yok mu o anayasada? Bunun formülünü bulmak zorundayız. Bu anayasayı mutlaka kaldırmak, mutlaka yeni bir anayasa yapmak ve bu yeni anayasayı yapacak organın ne olduğunu da mutlaka belirtmek zorundayız.
1999 yılında Yargıtay Başkanlığı dönemimde adli yargı açılışında söylediğim, “Yargı, 1982 Anayasası’ndan beri yürütmenin kuşatması altındadır” sözlerimi bugün de sık sık dile getiriyorum. O zaman söylediğimizde alkışladılar, şimdi kızıyorlar.
BAŞKA ÇARE YOK
Türkiye’nin yeni bir anayasa yapmanın yolunu bulması gerekiyor. Bu konuda bir kamuoyu yaratılmalı, sivil toplum örgütleri buna sahip çıkmalıdır. Türkiye’yi yeni baştan kurmak zorundayız. Başka çaremiz yok. Ben böyle bir Türkiye’de artık yaşamak istemiyorum. Daha güzel bir Türkiye’de yaşamak istiyorum. Anayasayı öyle bir insanlara teslim edelim ki, kendilerine göre yapmasınlar. Öyle bir kurum oluşturalım ki, bu anayasayı yapanlar özveride bulunsun. Eğer ’kurucu meclis’ kurulursa bir şart söylüyorum; bu anayasayı yapanlar 10 yıl süreyle devlette görev almasınlar. Çünkü kendilerine göre anayasa yapmaya kalkarlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
SESSİZ KALMA.