BEDRİ BAYKAM BU YALANA NASIL İNANIR?

Medya üzerindeki kontrolünün ötesinde AKP iktidarı ve destekçilerinin sıklıkla başvurdukları yöntemlerden bir tanesi de çeşitli platformlarda milletin gözünün içine baka baka yalan söylemek. Özellikle başları sıkıştığında ve uygulama ile söylemlerini mantıklı sebeplere dayandırmakta zorluk çektikleri anlarda gizli ajandalarının deşifre olacağı korkusu ile yalana sarılmaktalar.

Son günlerin başlıca tartışma konularından biri olan Tütün ve Alkol Piyasası Kurumu'nun (TAPDK) tütün mamulleri ile alkollü içkilerin tanıtımına, satışına, sunumuna ve nihai tüketicilere ulaşmasını içeren yönetmelik ile ilgili tartışmalarda AKP yetkilileri ve destekçileri yine aynı metodu uygulamakta halkı kandırmaya, muhalifleri de sindirmeye çalışmaktadır.

Bunun en güzel örneklerinden bir tanesi geçtiğimiz günlerdebir haber kanalının tartışma programlarında yaşandı. Kamoyuna ‘sıradışı ve aykırı türbanlı yazar’ olarak takdım edilen Esra Elönü, Bedri Baykam’ın haklı eleştiri ve argümanları karşısında köşeye sıkışınca “İsveç ve Finlandiya’da da içki yasağı var” diyerek belkide bu ülkelere defalarca gitmiş olan Baykam’ı ters köşeye yatırdı. ‘Kişiyi kendin gibi bilirsin’ ilkesi doğrultusunda Baykam, karşısındaki şahsın milyonlar önünde ve canlı yayında açıkca yalan söyleyeyeceğini düşünemediğinden konunun üzerine gitmedi. Halbuki ‘sıradışı yazarın’ bu yalanı pek sıradışı değildi ve en azından birkaç farklı kanalda farklı kimseler tarafından tekrar edilmişti.

Oysa gerçekte İsveç ve Finlandiya’da iddia edildiği gibi alkol tüketimini yasaklayan uygulamalar olmadığı gibi alkollü içecekler sektöründe devlet tekelleri vardır. İsveç’te 1905 yılından beri %3.5 ve üzeri alkol içeren içecekler sadece bir devlet kuruluşu olan Systembolaget adlı devlet tekelinde olan mağazalar sistemi bünyesinde satılabilmektedir. İsveç’te alkol tüketiminin yasak olduğu yalanının dayanağı olabilecek tek şey 1922’de yapılan ve alkol satışının devamı lehinde sonuçlanan halk oylaması olabilir. Ancak görüldüğü üzere İsveç’te alkol üretimi ve tüketimini yasaklayan hiçbir uygulama yoktur. Ayrıca 1995’de ülkenin Avrupa Birliğine dahil olması ile alkol ihracatını sınırlayan yasaları da AB standartlarına uydurulmuş ve alkol satışı üzerindeki devlet tekeli dışında herhangi bir yasaklayıcı yasa kalmamıştır.

İsveç’e benzer bir şekilde Finlandiya’da da %4.7 ve üzeri alkol içeren içecekler bir devlet tekeli olan ve sağlık bakanlığına bağlı olan Alko mağazalarında yapılmaktadır. Bunun dışında Finlandiya devletine ait bir kuruluş olan Altia alkollü içecekler üretmektedir. Ülkede gerçekten 1919 – 1932 yılları arasında bir alkol yasağı uygulanmış ancak bu yasak İsveç’te olduğu gibi 1932 yılında bir referendum ile son bulmuş ve o günden bu yana içki tüketimini engelleyen herhangi bir uygulama olmamıştır.

Görüldüğü üzere kimi çevrelerce sıkça dile getirilen “İsveç ve Finlandiya’da da içki yasağı var” iddiası koskocaman bir yalandır. Bu tip yalanlar AKP yetkilileri ve destekçileri için yeni birşey değil. Benzer yalanları referandum süresince sıklıkla söylediler. Bazıları akademik ünvanlarına yakışmayacak şekilde çeşitli ülkelerin anayasalarından uydurma maddeler ve kanunlar ile halkı kandırdılar, karşılarındakileri susturdular.

Nazi Almanyası Propaganda Bakanı Goebbells’in “Büyük bir yalanı ne kadar çok tekrar ederseniz, halk bu yalana o kadar çok inanır” düsturu ile hareket eden bu çevrelerin gerçekdışı savlarına karşı halkımızın daha uyanık olması gerektiği gibi kamuoyu önünde bunlar ile yüzleşen aydınlarımızın da bu tuzaklara düşmemesi gerekiyor.

K. Murat Yıldız