3 Ocak 2011 Pazartesi

YANDAŞ BÜYÜKELÇİMİZ OLDU

Geçtiğimiz hafta Obama yönetimi, Amerikan Temsilciler Meclisinin uzun süredir onay vermediği Frank Ricciardone’yi Ankara Büyükelçiliği’ne atadı. Atama özellikle senato tatildeyken yapıldı zira Amerika’da yapılan son seçimlerde Temsilciler Meclisinin çoğunluğunu Obama’nın Demokrat Partisi değil Cumhuriyetçiler kazandı.Temsilciler Meclisinin Obama’nın atama kararlarını sonsuz geri çevirme hakkı bulunuyor.Bu seçimlere kadar dış politikada rahat eden Obama yönetiminin şimdilerde eli kolu bağlanmış gibi duruyor. İstedikleri atamaları yapamıyorlar. Senato tatildeyken, Obama dış temsilcilikler de içinde olmak üzere 6 kişiyi atadı. Türkiye, Suriye, İran, Çek Cumhuriyeti bunlardan bazıları. Meclisin çoğunluğunu oluşturan Cumhuriyetçiler uzun süredir bu ülkelere elçi atanmasını zorlaştırıyordu. Ancak bu atamaların hukuki süresi bir yılı kapsıyor. Önümüzdeki Aralık ayında bu atamalar yeniden senatoya gelmek durumunda.
 Obama dış politikada elini kolunu bağlamak isteyen Cumhuriyetçilere karşı zaman kazanma derdinde gibi duruyor.
Obama yönetiminin Türkiye’ye elçi olarak atadığı Frank Ricciardone ise Türkiye’ye ve bölge halklarına tanıdık bir isim. Daha önce pek çok tartışmaya sahne olan; Türkiye’nin iç ve dış politikası üzerinde sayısız etkisinin bulunduğu Çevik Güç’ün siyasi danışmanı olarak görev yaptı. Daha önce de Türkiye’de görev alan Ricciardone Türkçe biliyor.(1) Hatta bir kızı Türkiye’de doğdu. Türkiye’ye atanmadan önce en son Amerika’nın Kabil/Afganistan elçiliğinde görev aldı. Cumhuriyetçilerin onu mecliste bloke etmelerinin en önemli sebebi ise 2005-2008 yılları arasında Kahire’de Mısır Büyükelçisi olarak görev yaptığı zaman ki tavır ve yaptıklarına dayanıyor. İşte Ricciardone’nin Mısır’da yaptıkları bu noktada bizi fazlasıyla ilgilendiriyor.
MUHALEFETİ MARJİNALLEŞTİRİYOR
2005 yılında Bush yönetimi tarafından Mısır’a atanan Ricciardone, Mısır hükümetinin muhalif gruplar karşısında ki tavırlarını onaylamak ve Amerika’nın liberalizm ve özgürleştirme politikalarında ki kararlılığını yeterince göstermemekle eleştiriliyor. Bulunduğu ülkenin yönetimine çok sıcak davranıyor. Onlarla fazla yakınlaşıyor. Böylece bulunduğu ülkenin muhalif gruplarını daha da marjinalleştirdiği için eleştiriyor.
Bu konuda Foreign Policy dergisinde de yayınlanan Amerikalı Cumhuriyetçi senatör Brownback’in mektubu önemli bir yer tutuyor.(2) Mektup, senatör tarafından Senato’da atamalar tartışılırken Amerikan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’a gönderiliyor. Mektubun içeriği ise yukarıda yazdığımız konuyu işliyor. Brownback’in Ricciardone konusunda bir hayli endişeli olduğu gözleniyor. Brownback Mısır’da muhalif grupların marjinalleşmesinde ve Mısır hükümetinin anti-demokratik hareketlerinde Ricciardone’yi hükümet tarafını tutmakla suçluyor. Brownback’in mektubundan bizi ilgilendiren kısımları buraya çevirerek koyuyorum, “[…]Türk hükümetinin laik köklerinden hızla uzaklaşmasından dolayı endişeli olmamız gerektiğine inanıyorum.Gelecek yıl yapılacak seçimler laiklerin güçlerini sınamasını sağlayacak ve özellikle muhalefet partilerinin tecrit edilmesi tehdidine inanıyorsak, iktidar partisini destekliyor gibi görünmemize izin veremeyiz. Son yıllarda, muhalefet partileri Amerikan elçiliğine iktidar partisine oranla çok az erişebilme durumundan şikayet etmekteler ve bu durumun görev süresine başlaması ile birlikte Frank Ricciardone döneminde de değişmeyeceği endişesini taşıyorum.”
YANDAŞ BÜYÜKELÇİ Mİ
Brownback’in de yansıttığı gibi Ricciardone bulunduğu ülkenin iktidar odaklarıyla sıcak bir temasa geçerken muhalif odakları unutuyor ve iktidarın baskıcı hamlelerini görmüyor. Ricciardone’nin gelişini ise mutlaka daha büyük bir perspektifte ele almak gerekiyor. Obama yönetimi, Ortadoğu’da güttüğü İran’ı diplomatik yollardan kapsama politikası için bölgedeki müttefiklerini güçlü tutmalı, iktidar odaklarını desteklemeli. Arapları yanına çekme, İran’ı yalnızlaştırma politikasında Suriye ve Türkiye’ye önemli görevler düşüyor. Atamalardan bir diğeri Şam’a yapıldı. Ricciardone gibi tecrübeli bir isim de Şam’da görev alacak.
Görünen o ki Obama yönetimi Ricciardone’yi atayarak AKP hükümetinin seçimler öncesinde elini rahatlattı. Muhalefet odaklarına karşı iktidar partisini destekleme eğilimi duyan birini Ankara’ya yollayan Obama yönetimi, Ortadoğu’da ki Obama politikalarını da en az bir yıl devam ettirecek bir diplomatı çıkarlarına en uygun kişi olarak gördüğünü gösterdi. Türkiye muhalefeti açısından ise son derece baskıcı ve zorlu bir dönem ile karşı karşıya kalınacağını Amerikan politikaları açısından da teyit etmiş oluyoruz.
Alphan Telek

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

SESSİZ KALMA.