
AKP’nin hukuk profesörü milletvekili Burhan Kuzu için “yeni anayasa tartışmalarından sorumlu gayri resmi devlet bakanı” desek yanlış söylemiş olmayız. Peki, üniversitede konuşturulmadığından yakınan Kuzu'nun Türkiye'nin gündemindeki kritik tartışmalarına ilişkin belli başlı görüşleri neler?
AKP’nin “anayasa işlerinden” sorumlu milletvekili Burhan Kuzu tartışmalarda kullandığı kıvrak üslup ve hazırcevaplığı ile biliniyor. Sık sık televizyonlarda, tartışma programlarında, panellerde boy gösteren Burhan Kuzu, anayasa profesörü olması nedeniyle AKP’nin siyasi çıkarları doğrultusunda şekillendirmeye çalıştığı tüm hukuksal düzenlemelerin halk nezdinde kabul görmesi ve savunulması görevini üstlenmiş durumda.
Geçtiğimiz gün yine böyle bir misyonla gittiği Ankara Üniversitesi’nde başına gelenlerden sonra Kuzu, belki tartışmalarda boy göstermeye devam edecek ancak öğrencilerin karşısına o kadar kolay çıkamayacağı kesin görünüyor. O gün "anayasa" konulu konuşmasını yapmasına üniversitelilerin engel olmasından yakınan Kuzu'nun önemli konularda son derece tartışmalı fikirleri dile getirmesiyle dikkat çekiyor.
Politik çıkarlar mı hukuk mu?
Aynı zamanda Anayasa Komisyonu başkanı olan Burhan Kuzu AKP’nin önüne çıkan her hukuksal engeli tartışmaya açarak toplumda var olan hukuku itibarsızlaştırmaya çalışmasıyla dikkat çekiyor. AKP'nin yargı müdahalelerini yoğunlaştırdığı son birkaç yılda, Kuzu'nun özellikle Anayasa Mahkemesi ile ilgili konularda ön plana çıktığı ve beğenmediği kararlar karşısında yargıyı "Ergenekoncu" olarak suçlamaktan çekinmediği görüldü.
Burhan Kuzu, Anayasa Mahkemesinin, "Cumhurbaşkanı seçiminin birinci ve ikinci turunda toplantı yeter sayısının 367 olması gerektiği" yönündeki kararının gerekçesini değerlendirdiği bir açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı: "Anayasanın omurgası kırılmıştır Hukuk patlatılmıştır, demokrasi çatlatılmıştır. Bu karar çok ağır bir karardır"
Kuzu, yaptığı açıklamada daha ileri giderek “yargıya kararlarına saygı duyma” gibi hoca olarak okullarda öğrettiği değerleri de, politik çıkarları işin içine girince hiç önemsemeden şu ifadeleri kullanmıştı: "Karar hiç inandırıcı ve tatminkar değil Bildiğimiz, hiç kabul etmediğimiz gerekçeler CHP’nin gerekçelerini aynen yazmış göndermiş. Kararda, üyelerin kendilerinin bir katkısı yok."
“Allah beni hakimlere düşürmesin”
YARSAV ile AKP arasındaki sürtüşmenin ardından yapmış olduğu açıklamalarda bir hukuk profesörü gibi değil tam bir partili militan gibi konuşan Kuzu anayasa değişikliğine karşı çıkan hukukçular için şu ifadeleri kullandı:
“Bir ara bir toplantıda ‘Allah beni hakimlere düşürmesin’ dedim. Toplumdaki yapı bu. Hâkimin söylemine dikkat etmesi lazım. Yargıçlarda ciddi siyasallaşma eğilimi var. Burada bir hınç, kin yok, bunu tespit anlamında söylüyorum. Artık geniş tabanlı HSYK ve Anayasa Mahkemesi'ni kavuşmuş olacağız”
Kuzu anayasa referandumu öncesi yaptığı açıklamalarda “Anayasa değişikliği geçmezse Türkiye'de Ergenekon türü yapılanmaların hızla artacağını, çetelerin daha gün yüzüne çıkacağını” söylemiş, halkın hayır oyu vermesini engellemeye çalışmıştı.
Başkanlık sisteminin yılmaz savunucusu
Tayyip Erdoğan’ın gerçekleştirmek istediği başkanlık sistemi önerisini, Kuzu 1997 yılında yazdığı bir kitapta ele aldı. Burhan Kuzu “Türkiye İçin Başkanlık Sistemi” adlı kitabında diktatörlüğe dönüşme eğilimi gösterebilir uyarısı yapmasına rağmen başkanlık sistemini övüyor. Başkanlık sistemine geçmek için ilk yapılacak işin, “Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin sağlanıp, yetkilerinin artırılması olduğunu” kaydeden Kuzu, hükümetin Meclis’in üstünde olduğunu da iddia ediyor.
Kuzu, parlamenter sistemin Türkiye’nin sorunlarını “çözer gibi” olduğunu, ancak yine tıkanıklık yaşadığını belirterek şu ifadeleri kullanıyor:
“Sağlıklı işleyecek tek model başkanlık sistemidir. Bu sistemin daha uygun olduğunu düşünüyorum. Başkanlık sistemi dünyada iki farklı şekilde uygulanıyor. Fransa gibi bazı cumhuriyet rejimlerinde Cumhurbaşkanı aynı zamanda devlet başkanı unvanına sahip ancak altında bir de Başbakan bulunuyor. Yürütme yetkisini başbakanla başkan paylaşıyor. Son söz Cumhurbaşkanı’nda oluyor. ABD gibi bazı ülkelerde ise devlet başkanı hemen hemen tüm yürütme yetkisini kendinde topluyor. Dünyada başkanlık sistemini uygulayan ülkelerin sayısı 38.”
İlkokulda türban sorusuna “Çevir kazı yanmasın”
Üniversitelerde türbanı savunan Kuzu konu ilkokullarda türbana gelince durumu toparlamak görevini üstlenmişti. Erdoğan’ın “ilkokulda türban olur mu?” sorusuna karşın söylediği “yeni anayasada bunlar tartışılır” cevabına açıklık getirmek kendisine düşünce Kuzu şunları söyledi:
“Sayın Başbakan, ‘Yeni Anayasa yapılırken bunlar da konuşulur’ anlamında o sözleri söyledi. Yoksa ille de bir düzenleme yapılması anlamında söylemedi. Anayasa’ya ‘İlkokulda veya şurada başörtüsü olur’ veya ‘Olmaz’ şeklinde birtakım lüzumsuz, gereksiz düzenlemeler yazılmaz. Bu konular Anayasa’da düzenlenecek, Anayasa’nın gündemine gelecek konular değildir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
SESSİZ KALMA.