Edebiyatçılarımıza bir haller oldu,
eskiden her konuda fikir ileri sürerlerken
şimdilerde üstünlüğü açık arayla gazete
köşe yazarlarına kaptırdılar.Edebiyatın
"düşmez kalkmaz bir Allah" gibi konusu
olan aşk üzerine köşe yazarları öylesine
kalem oynattılar ki,her biri aşk gurusu
oluverdi.Köşelerde güller açtı,onu geçelim
edebiyatçılarımız biz zaten aşkı yazıyoruz
diyeceklerdir.Ama bir "Ergenekon Davası"
olayı var.Bir "Kürt sorunu-açılımı" olayı var."Deniz Feneri" var."Hükümetin yaratmaya çalıştığı korku imparatorluğu" var."Wikiliks" var o var bu var.Bunlar siyasi konular denilip el bağlanılabilir mi?!En azından birkaçı hakkında edebiyatçılarımızın görüşlerini bilmek isteriz.Burada edebiyatın kamusallığı ortaya çıkıyor.Edebiyatın ilk kamusal mekanları kahvehaneler,şehir kulüpleri değil midir?!Şimdinin kamusal mekanları kokteyller,imza günü yapılan yerler olmuş gibi."Dünya görüşü"nü geçmişte fazlasıyla politik bir fenomen yapmış olmalıyız ki,ürktük ve bu sefer suskunluğa savrulduk..
Sanki...
İnsanpiyon.
Çok önemli bir saptama olmuş insanpiyon.
YanıtlaSil