Lütfen unutmayın, ‘yardım bağımlılarının’ seçimin kaderini belirlediği bir ülkede internet sitesinden yayınlanan yabancı belgeler yurdum insanının umurunda bile değildir. İktidar yanlısı televizyon kanallarına ‘bakan’ yurdum insanına belgelerin nasıl aktarılacağını ya da hangilerinin yayınlanacağını söylememe gerek yok, zaten izliyorsunuz.
Wikileaks’ın ABD Dışişleri Bakanlığı’na ait belgeleri neden açıkladığına dair birçok sorunun yanıtı alabilmek için yeni Amerikan politikalarının hedefini doğru okumak gerekiyor.
OBAMA, BUSH İLE GELEN NE VARSA SİLİYOR
Altını çizerek söylüyorum, Obama yönetimindeki ABD, George Bush döneminin saldırgan, işgalci, şahin yöntemlerinin yarattığı Amerikan düşmanlığını silmeye kararlı. Bunun için de önceliği
Bu nedenle Irak’tan muharip güçlerini çekti, Afganistan stratejisini değiştirdi, İran konusunda Füze Kalkanı projesi ile NATO’yu devreye soktu.
Dikkat edin, belgelerin en dikkat çekenleri, Afganistan, Irak, Türkiye ve Ortadoğu’yu ilgilendiriyor.
Berlusconi, Kaddafi, Sarkozy, Putin vb isimlerle ilgili olanlar ise işin magazin yanı. Belgeler sanıldığı gibi bu isimlerin ülkelerindeki kamuoyunu ayağa kaldıracak cinsten falan da değil.
Ne demek istiyorsun diye sorduğunuzu duyar gibi oluyorum.
HER ŞEY ŞUBAT 2010’DA BAŞLADI
Gelin sizi 2010 yılının Şubat ayının ilk haftasına götüreyim. Bu tarihlerde New York’taki yayınevleri, eski Başkan George Bush’un bir anı kitabı yayınlayacağını konuşuyordu. İşin ilginç yanı ise bu kitabın ABD politikalarının seyrini değiştirecek itiraflarla dolu olacağından bahsediliyordu.
Washington’a sık sık giden bir Fransız gazeteci arkadaşım bu gelişmeden bahsederken, ‘Bush’un kitabı piyasaya çıkmadan önce Obama yönetimi düğmeye basıp yeni politikalarını yavaş yavaş hayata geçirir’ demişti.
‘ABD, Bush’un kitabına ve itiraflarına neden gereksinim duysun ki’ diye sorduğumda ise, ‘Bush’un hatalarını kabul etmesi Obama yönetimini yapmak istedikleri konusunda rahatlatır. Çünkü Özellikle
O konuşmadan bu yana konuya çok kafa yordum. Ortadoğu,
Doğrusu en inandırıcı ve dikkat çekici yönetimi seçmişler ya da göz yummuşlar.
SİYAH OBAMA’DAN BEYAZ SAYFA
Bu belgeler, dünyadan özür dileme, günah çıkarma, hataları ve günahları kabul etme anlamına gelmektedir. Ayrıca dünya politikalarımızda ve imajımızda bembeyaz sayfa açtık, artık yeni bir ABD göreceksiniz demektir.
Bush’un kitabından ilk kez Şubat’ta bahsedilmişti. Kitabın yayınlanacağı ise Nisan sonu kesinleşti. Bu gelişmelerin hemen ardında da 22 yaşında bir Amerikan askeri, Bradley Manning’in röportajları ABD medyasında yayınlamaya başladı. Manning, Amerikan ordusunun Irak’ta yaptıklarını anlatıyor ve elinde çok sarsıcı bilgiler olduğunu söylüyordu.
Bush’un kitabı ve asker Manning’in konuşmaları belgeler sürecini tetikleyen gelişmeler oldu. Afganistan konulu ilk parti belgeler Wikileaks tarafından Temmuz ayında yayınlandı. Ardından Irak ile ilgili olan ikinci parti belgeler Ekim’de geldi.
Soruyorum size, yayınlanan ilk iki parti belgelerde dünyayı ayağa kaldıran ne vardı?
Kasım başında ise Irak savaşı konusunda yanlış yaptığını yazan Bush’un kitabı yayınlandı. Bu itiraf üzerine dünya yine ayağa falan kalkmadı.
Üçüncü parti belgeler için de dünyayı ayağa kaldırdı ifadesi kullanılıyor.
Aslında işin içinde Türkiye olduğu için bizim öyle görmemiz isteniyor. Belgeleri ve açıklanacak olanları küçümsediğimi sanmayın. Böyle bir derdim yok. Belgelerdeki iddialar elbette önemli.
Ama iktidar partisinden bazı isimler, Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül için bu belgeler olmadan da muhalefetten, yabancı basından, medyadaki kimi isimlerden ya da bazı sivil toplum kuruluşlarından benzeri değerlendirmeler, iddialar ve eleştiriler gelmiyor muydu?
Davranış biçimleri, konuşmalar, ihale yolsuzlukları, iktidar partisi içindeki anlaşmazlıklar ve çatışmalar yazılmıyor muydu?
Erdoğan-Gül ilişkisi konusunda yorumlar belgelerde yazılanlardan farklı mıydı?
Komplo teorisi peşinde değilim.
Yönetimde kim olursa olsun, ABD’yi gerçekten dünya çapında zor durumda bırakacak yaşamsal öneme sahip gizli belgelerin açıklanmasına, hem de basın toplantıları yapılarak dünya kamuoyuna duyurulmasına müsaade edileceğine inanıyor musunuz?
Bunu yapmaya teşebbüs edeni, daha ilk adımını atmadan anasından doğduğuna pişman ederler. İkinci adımı atmaya kalkarsa da ne olacağını söylemeye gerek yok sanırım.
Ama dikkat edin, belgelerin açıklanmasını değerlendiren ABD yönetimi, yaşananları ‘Bilgi özgürlüğü’ içinde değerlendiriyor. Ne kadar özgürlükçü değil mi? Buna imaj değiştirme ya da yıkma demezler de ne derler?
BELGELERDE BEKLEDİKLERİM
Bir yazımda, ‘Dolmabahçe görüşmesi konusunda günün birinde içerik açıklanırsa, Ergenekon diye adlandırılan davada ABD’nin parmağı görülürse Türkiye’nin yaşadıkları ve yaşayacakları anlaşılır’ demiştim.
Sizce, Wikileaks’tan Dolmabahçe
Obama yönetimi, Bush döneminin kötü anılarını silmeye çalışıyor, ama ABD politikalarının içeriği değişmeyecek. Düşman sayısını artıran sert, saldırgan, şahin görünüşün yerine, dikkat çekmeyen, tepki almayan, özellikle de Ortadoğu ve Orta Asya coğrafyasında ABD düşmanı grup ve örgütleri güçlendirecek propaganda malzemesi vermeyen imaj çizilmeye özen gösterilecek.
‘Kardeşim, Hillary Clinton neden basın toplantısı düzenleyip özür dileyen şeyler söyledi? Neden belgelerin arasında Obama dönemine ait olanlar da var?’ diye soranlara yanıt verelim.
Clinton’un, gelişmeler kontrolümüz altında, haberimiz var demesini mi bekliyordunuz? Ya da Bush döneminin olumsuzluklarını silmek için biraz da kendi dönemimizden olsun türünden bir açıklama mı isterdiniz?
Bu belgeler Türkiye’de iktidar partisinin kan kaybetmesine neden olmaz, muhalefete de güç katmaz.
ABD’de hiçbir yönetim Türkiye’deki mevcut iktidarın şimdilik değişmesini istemez. Bunun nedenlerini de bana kızanların olduğunu bilerek gelecek yazıda sıralayacağım.
Gürbüz Evren
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
SESSİZ KALMA.