14 Aralık 2010 Salı

Pardon polis bey, bana vuran polisi arıyordum da...

Soyutlama zekâsı sıfır olan biri hangi gazetede köşe yazarlığı yapabilir? Elbette Zaman’da...
Malum, soyutlama diye bir şey vardır. Kısaca, iki kolu iki bacağı olan, bazıları az bazıları çok bazıları çok boş konuşan ve soyutlama yapabilen şeyler gördüğümüzde, bunları tek tek Ali, Veli, Fatma diye bilsek de, “insan” kavramı altında gruplarız.
Sadece insanlar soyutlama yapmaz, hayvanlar da soyutlama yapabilir. Maymun mesela. Biri sarı, biri kahverengi olan iki dört ayaklı kuyruklu hayvan gördüğünde, bunların ikisinin de kedi olduğunu anlayabilir.
İnsanlar biraz daha karmaşık tabii... Ahmet ve Mehmet adlı iki kardeşe baktığında “Bunların ikisi de insan” soyutlamasında kalmaz, bunları “AKP’ci dönek liboşlar” diye de gruplayıverir. (Misal)
Bu soyutlama işleminin yapılmadığı durumlarda, M. Nedim Hazar’ın şu satırlarındaki garabet ortaya çıkar: “Onların yaptığı şiddet içeren eylemler, 'protesto' olarak algılanırken, onlara gösterilen tepki 'linç' gibi lanse edilmeye çalışıldı. Ferhat Kentel mi copladı bunları, yoksa Roni Margulies mi biber gazı sıktı?”
Evet, halbuki öğrencilerin gidip kendilerin biber gazı sıkan polisleri tek tek bulup bunlarla konuşması, gerekiyorsa bir kafa atması, ama misal bunlara emir veren müdür, ona talimat veren bakanı, bakanın mensubu olduğu partiyi, her allahın günü bu partiyi öve öve bitiremeyen demokrasi aşıklarını düşünmemesi gerekiyor. Malum, fazla soyut.
Tabii, hak yememek gerek, soyutlama yeteneği çalışarak geliştirilebilecek bir yetenek.
Hemen bir alıştırma: İki kolu iki bacağı olan, bazıları az bazıları çok bazıları çok boş konuşan ve soyutlama yapabilen şeylere “insan” deniyorsa, elinin altında köşe tutan, her zaman boş konuşan ve soyutlama yapamayan şeylere ne denir?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

SESSİZ KALMA.