27 Aralık 2010 Pazartesi

Polis işkencehaneyi kalkanıyla, copuyla savundu!


12 Eylül döneminde işkencelere tanık olan Davutpaşa Kışlası'ndaki Otağ-ı Hümayun binası kültür-sanat merkezi oldu. Aralarında DİSK üyelerinin de bulunduğu işkence mağdurları bina önünde eylem yaptı. Polis eylemcilere müdahale etti.
Osmanlı Ordusu'nun Batı'ya yapacağı seferlerden önce toplandığı alanda, 'Hünkar Kasrı' olarak inşa edilen 'Otağ-ı Hümayun', restorasyon çalışmalarının ardından resmi törenle açıldı.
Binanın müze yapılmasını isteyen DİSK üyeleri ve 12 Eylül döneminin işkence mağdurları, Otağ-ı Hümayun'un bulunduğu Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa kampüsü önünde toplandı.
Aralarında DİSK Başkanı Süleyman Çelebi'nin de bulunduğu DİSK üyeleri ve 12 Eylül mağdurları, basın açıklamasının ardından "12 Eylül İşkencehanesi Otağ-ı Hümayun, İnsan Hakları Müzesi olmalıdır" yazılı pankartla Otağ-ı Hümayun'a doğru ilerlemek istedi.
Polis kalkanlarıyla yürümek isteyenleri iterken, coplar ve tekmeler de havada uçuşmaya başladı.
Süleyman Çelebi'nin de araya girmesiyle olaylar büyümeden yatıştı.
Süleyman Çelebi, basın mensuplarının "Polisin müdahalesini nasıl değerlendiriyorusunuz?" sorusu üzerine, "Demokrasinin en ilerisi olarak görüyorum. İyi bir karşılama yaptılar. Coplarla tekmelerle çok iyi bir dayak attılar. Ama biz bunları daha önce DİSK olarak yaşadık. Biz işkencelerden, bedeller ödeyen bir örgütüz. Susturulmuş bir toplum istiyorlar. Hiçbir zaman susmayacağız. Bu dayaklar bize vız gelir. Bizi susturamadılar, susmayacağız" diye konuştu.
Otağ-ı Hümayun’a girmediğini söyleyen Çelebi, "Otağ-ı Hümayun’un İnsan Hakları Müzesi olduğunda içeri gireceğim" şeklinde konuştu. "Otağ-ı Hümayun bir insanlık ayıbı merkezidir" diyen Çelebi yaşadıkları işkenceleri anlattı. 1980 yılının askeri darbesinin ardından bir kez daha onbinlerce işçi, emekçi, ilerici hapishanelere dolduruldu" diyen Çelebi, "Binlerce DİSK üyeleri göz altına alınmış ve askeri hapishanelere doldurulmuştur. DİSK 12 Eylül’cü genarrallerin baş hedefi olmuştur. Bu bina bütün yaşananlara tanıklık etmiştir. Bu binada tıpkı Mamak, Madımak, ve Diyarbakır gibi işkence tezgahları kurulmuştur. DİSK üyelerinin bütün sorgulamaları bu binada işkenceler altında tamamlanmıştır. Biz DİSK olarak bu binanın mutlaka insan hakları müzesine döştürülmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.
Otağ-ı Hümayun’unda yıllar önce işkence gördüğünü söyleyen DİSK üyesi Ali Haydar Uğurlu da, "30 sene önce burada işkence gördük. Otağ-ı Hümayun’un müze olmasını istiyoruz" dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

SESSİZ KALMA.