Yargı bağımsızlığını ortadan kaldırma, kuvvetler ayrılığı ilkesinin yargı dalını budama, yargıyı siyasal iktidarın güdümüne terk etme, yasama ve yürütmeyi denetimsiz bırakma girişimlerine inat, YARSAV, Olağanüstü Genel
Kuruldan güçlenerek çıktı.
Anayasa değişikliğinin gerekli olduğunu; ancak, 2010 değişikliğinin, mevcut şekliyle “
yargı” ve asıl olarak da “
demokratik, lâik, sosyal hukuk devleti”nde yapacağı tahribatı aylarca anlatmaya çalışan YARSAV, bu değişikliğin yürürlüğe girmesi ve
uygulamaya geçilmesi üzerine, 17.10.2010 günlü Yönetim
Kurulu kararıyla Olağanüstü Genel
Kurula gitmeye karar vermişti. Karar, “
Anayasa’nın yargı bölümüne ilişkin yeni düzenleme ve uygulamalar dikkate alındığında, meslek örgütü olarak geliştirilecek politika ve stratejilerin belirlenmesine olanak sağlamak ve YARSAV’ın bu süreçte de güçlü bir inisiyatif kullanması gerektiği” gerekçesiyle alınmıştı.
5.12.2010 günü yapılan Genel
Kurula katılım yüksek oldu. Özellikle, Ankara dışından gelen yargıç ve savcılar, “
Anadolu hareketi” ile “
Cumhuriyet Başkenti”ni, tıpkı emperyalizme karşı kurtuluş savaşı ve Cumhuriyetin
kuruluşunda olduğu gibi
buluşturan bir görüntü verdiler. “
Hamile” yargıç ve savcılarla birlikte, kızlı
erkekli çocuklar Genel Kurul Salonunu renklendirirken, ana kucağındaki bebekler, biz de buradayız diyorlardı.
Değerlendirme ve eleştiri konuşmaları, kimi basın mensupları tarafından “
kılıçların çekilmesi” olarak adlandırılsa bile, çarpıcı başlık arayanların o anlık heyecanlarıyla kaldı. Uyuşmazlıkları çözüp adalet dağıtmakla donanmış meslek mensuplarının, “
özeleştiri” yapmalarından daha olağan ne olabilir ki? Kaldı ki, “
eskrim” estetiği yüksek sporlar arasında yer almıyor mu? Nitekim, 27 kişilik çarşaf liste, anlık heyecana en
güzel yanıt oldu.
876 oydan, 875’inin geçeli sayıldığı seçimde, önceki Başkan Emine Ülker Tarhan’ın aldığı 825 oy ve birlikte çalışmak istediği yargıç ve savcılardan oluşan listenin fire vermemesi de “
güven tazeleme”nin ötesinde bir şeydir. Bu,
kurulduğu 2006 yılından bu yana, olmadık saldırılara ve yok edilme girişimlerine karşın, daha sert anlatımla “
her şeye karşın”, YARSAV’ın artık tam anlamıyla “
kurumsallaştığı”nın göstergesidir. Başarı, başta
kurucu Başkan Ömer Faruk Eminağaoğlu ve 501
kurucu üye olmak üzere, son üyesine kadar tüm YARSAV ailesinindir.
İnsanın en temel haklarından biri olan “
adil yargılanma hakkı”nı, dolambaçlı yollarla elinden almak ve kendileri de olabildiğince denetimsiz yaşamak isteyenler, “
yargı bağımsızlığı”nı ve “
demokratik, lâik ve sosyal hukuk devleti”ni
koruma ve kollamayı amaç edinen YARSAV’ı daha da güçlenmiş olarak karşılarında bulacaklar. Çünkü, YARSAV şeklen kapatılsa bile, Genel
Kurulundaki bebekleri ve doğmamış
çocuklarıyla, O’nu yok etmeleri zor olacak.
Ali Rıza Aydın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
SESSİZ KALMA.