TUHAF BİR AF = HİZBULLAH VE NAZLI ILICAK…
Bigün sizlere benim demokrasiden nefret ettiğimi söylerlerse hiç şaşırmayın, kesin doğrudur çünkü ramak kaldı… Şimdilik nefret etmeme nedenim henüz demokrasinin ne mene bişey olduğunu algılayamamış olmamdan kaynaklanıyor. Ülkede öyle bir demokrat bolluğu, öyle bir demokrasi kavramı çeşitliliği olunca ben demokrasinin ve demokratlığın ne olduğunu anlayamadığımdan nefret bile edemiyorum.
Bu 10 yıl meselesini hemen hemen hepiniz okumuşsunuzdur. Okumadıysanız bile bütün TV kanallarında yine uzmanlar çıktı, az da olsa kulağınız takılmıştır. Uzman demokratlar grubu şimdi Hizbullah’çıların affına ve Ergenekoncuların tutukluluğuna takmış durumdalar. Bu yasa nasıl değerlendirilmeli ya da neden çıkartıldı, Ergenekoncular 10 yıl yatsın diye mi, yoksa Hizbullahçılar serbest kalsın diye mi?
Serbest bırakılan Hizbullahçılardan biri 73 kişinin ölümünden sorumlu. Diğeri 42 kişinin, biri de 24 kişinin. Bunlar iddia değil, kabul edilmiş cinayetler, 24 kişinin ölümünden sorumlu olan Edip Gümüş 12 PKK’linin ölümünden sorumlu. Dün akşam NTV’de Ruşen Çakır’ın programında Sabah Gazetesi yazarımsısı Nazlı Ilıcak “Beni ilgilendiren Hizbullah değil PKK’dır.” dedi.
Tüylerim diken diken oldu, demokrasiyi savunan bir kadın Nazlı Ilıcak, gerçi ben 12 Eylül öncesi ve sonrası da nasıl savunduğunu biliyorum ya, olsun yine de Erdoğan demokrasisiyle biraz demokrasi bulaşmıştır diye umdum. Ilıcak cezaevinden çıkan Edip Gümüş’ün açıklamasını dinlemiş midir acaba: “Allah sizin bu muhabbetinizi, bu sevginizi inşallah dünyada da, ahirette de karşılıksız bırakmayacak. Bu muhabbet bu güzellikle Mevlam kıyamette de cennette de bizleri yan yana getirecek inşallah. Allah’u Teala dünyada da bizleri de kardeşlerimizi de aziz edecek. Bizlerin kurtuluşu bizden sonra gelenlere hayırlı kapıların açılmasına sebep olacak. Mevlam hepinizden razı olsun. İnşallah yarından itibaren bütün kardeşlerimle kucaklaşma imkanı bulacağım.”
Bence dinlemiş ve TV’deki açıklamayı da buna göre yapmış, çünkü bu konuşmayı yapan Edip Gümüş 12 PKK’linin ölümünden sorumlu. Serbest bırakılanların toplam cinayetleri 188 kişi, aralarında eski DEP Milletvekili Mehmet Sincar da var. Hizbullah silahlı eylemi bıraktığına dair bir açıklama yapmadı ve sadece cinayetten değil, şeriat devleti kurmaktan yargılandılar.
Garip bir benzerlik yok mu sizce, daha önce kapatılan benzeri partiler de şeraitten kapatılmıştı, Recep Tayyip Erdoğan şeraitten hapse girmişti, AKP şeriatın odak noktası olarak belirlenmişti. Ve Nazlı Ilıcak bu partilerden birinden milletvekili seçildi, daha sonra da şeraitten yargılandı ve şu an milletvekili seçilemiyor. Ama sonuçta aslanlar gibi demokrasi adına Recep Tayyip Erdoğan’ı destekliyor.
Edip Gümüş’ün dediği gibi belki kendisi de Azize olur, umut kesilmez, biri Aziz olmak için cinayet işliyor, diğeri de belki Azize olurum diye bunları savunuyor. Bendeki şansa bakın, benim ikinci adım da Aziz, gelin gelin, ben size öyle bir azizlik ve azizelik vereceğim ki, alamadan gideceksiniz… Yazının başında da yazdım ya, demokrasiden nefret etmeye başladım artık, ramak kaldı anti-demokrat olduğumu açıklamaya…
AHMET NESİN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
SESSİZ KALMA.