22 Ocak 2011 Cumartesi

Beyoğlu Kumpanya hakim önüne çıktı


Beyoğlu Kumpanya duruşmada ifade verdi
Beyoğlu Kumpanya'nın Çatalca Belediyesi tarafından düzenlenen Erguvan Şenlikleri'nde seslendirdiği "Tayyip Blues" adlı şarkıda geçen "işportacısın Tayyip" ifadesi nedeniyle Başbakan tarafından açılan dava, "ucube" tartışmasında bir kez daha gözler önüne serilen sanat karşısındaki gerici tutumunun ve stat açılışında ıslıklanmaya gösterilen tahammülsüzlükle ortaya çıkan faşizan yaklaşımın izdüşümü.
Dün Beyoğlu Kumpanya grubuna şarkı sözlerinde geçen 'işportacısın Tayyip' sözünden dolayı Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından açılan davanın ilk duruşması Çatalca Sulh Mahkemesi'nde görüldü.
Davayı yürüten hakim Tülay Öztürk, Tayyip Erdoğan'ın avukatı Abdullah Güler, Abdullah Güler' in tanığı AKP ilçe başkanı Selim Güçbilmez, etkinlikte kamera kaydı yapan Hüseyin Aydın'ın tanıklığı, Beyoğlu Kumpanya gurubundaki 16 sanıktan 12'sinin katılımı ve grubun avukatı Özgür Urfa ile birlikte beş avukatın daha katılımıyla ilk duruşma görüldü. Beyoğlu Kumpanya'nın 4 oyuncusu ise sınavları olduğu için duruşmaya katılamadı.

"İşportacı Tayyip" sözü özelleştirmeleri hicvediyor
Duruşmanın sanıklarından grubun solisti ve şarkıyı seslendiren Emre Yalçın ifadesinde, kumpanyanın kurucularından olduğunu, olay konusu festivalde sahnede olan ve şarkıyı okuyanın kendisi olduğunu, şarkıyı gidilen yerlere göre kimi kısmının doğaçlama olarak değiştirilen ve kendisinin kaleme aldığı şarkı olduğunu söyledi. Şarkının içerisinde nakarat kısmında "işportacısın Tayyip" kısmının söylendiğini, kendilerinin politik tiyatro yaptıklarını söyleyen Yalçın, tüm dünyada uzun yıllardır yapılan bu sanat ile güncel siyasi olayların hicvedildiğini belirtti.
Emre Yalçın, olayın yaşandığı gün de oyunun bir parçası olarak şarkının söylendiğini ve günlük siyasi olaylardan parçalar alınarak oyunun sergilendiğini ifade etti. İlk şarkıdan sonra kulise gittiğinde yapılan şikayet üzerine kuliste arkadaşları ile birlikte gözaltına alındıklarını söyleyen Yalçın, şarkının sözlerini ülkede hızla gerçekleştirilen özelleştirmeleri eleştirmek maksadıyla kaleme aldığını belirtti.
foto-raf_1.jpg
Erdoğan'ın avukatı azmettirici arıyor!
Duruşmada ilk sanığın dinlenmesinden sonra Başbakan Erdoğan'ın avukatı Abdullah Güler, grubun o sahneye nasıl çıktığını, konsere sözleşmeli mi çıkıldığını, ne kadar ücret alındığını, belediyeden kim ile görüşüldüğünü sordu.
Grubun avukatları, dava iddianamesi dışında olduğu için soruları reddetti. Ardından hakim sorunun sorulmamasına karar verdi.
Diğer sanıkların ifadesinde, bu oyunu daha önce pek çok yerde oynadıkları ve hiç bir zaman böyle bir durumla karşılaşmadıklarını belirtmeleri üzerine Erdoğan'ın avukatı daha önce benzer şarkılar yüzünden Beyoğlu Kumpanya'nın şikayet edilip edilmediğini sordu ancak kumpanya avukatının sorunun konuyla ilgil olmadığı ve reddi yönündeki itirazları da kabul edildi.
"Bu iş organize!"
AKP ilçe başkanı ise tanıklığı sırasında; grup sahnede iken alanda olmadığını, kendisine bir kişinin haber verdiğini ve alana geldiğinde başbakanın adı söylenerek yuhalandığını duyduğunu ve kulise gittiğini, kulise giremeyeceği söylenince de oradan çıkıp karakola şikayette bulunduğunu söyledi. Ayrıca sahnede ‘takunyacı Tayyip’ denildiğini, izleyicilerin arkasında, sahnedekilerle aynı giyinmiş bir grubun olduğunu ve onların yuhaladığını, bu işin organize bir iş olduğunu söyledi.
Etkinlikte kamera kaydı yapan Hüseyin Aydın ise grup sahneye çıktığında ilk 15 dakika görüntü aldığını, daha sonra alanda olmadığını ve herhangi bir yuhalama ve şarkı sözü duymadığını söyledi.
Dava 25 Mart'a ertelendi
Sanık ve tanıkların dinlenmesinin ardından dava dosyasının Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi'nden geç gelmesinden; hakimin görüntü kayıtlarını inceleyememesinden ve 4 sanığın davaya katılamamasından dolayı, dava 25 Mart 2011 tarihine ertelendi.
Beyoğlu Kumpanya: Şarkımızın arkasındayız
Beyoğlu Kumpanya ise haklarında açılan davanın ilk duruşmasını şöyle değerlendirdi:
"Daha önce Selim Güçbilmez'in şikayetinde yer alan yuhalama ile suçlanan izleyiciler hakkında yapılan soruşturma ile takipsizlik kararı verilmişti. İşportacı kelimesine dair herhangi bir söz söylenmeden yuhalama üzerinden tanıklık yapılmasının ve bu kez de ‘takunyacı Tayyip’ dendiğini iddia etmelerinin bir önem ve değeri olmadığını bilmekteyiz. Neyle suçlayacaklarını bile bilmeden, her muhalefeti bastırmaya çalıştıkları açıktır. Beyoğlu Kumpanya grubu, Çatalca belediyesi'nin davetlisi olarak, hiç bir ücret almadan oyununu izleyiciyle paylaşmıştır. Karşı tarafın soru ve suçlamalarından anlaşılan grubun kaçak olarak sahneye çıktığının imasıdır. Davetli olduğumuz taraflarından anlaşılınca, Çatalca Belediyesi'nde de suç bulmaya çalıştıkları görülmektedir."
"Başbakanın bir heykel için ucube demesi, Galatasaray taraftarlarının stad açılışında gerçekleştirdikleri ıslık protestosu sonrasında, AKP hükümeti yetkililerinin yaptığı açıklamalar, çıkartmaya çalışılan içki yasası, bize açılan dava, AKP zihniyetinin kendisi gibi düşünmeyen herkese tahammül edemediğinin bir kanıtıdır.
Söylediklerimizin arkasındayız ve üretimlerimize devam edeceğiz."
Beyoğlu Kumpanya'ya destek
Haklarında açılan davanın ilk duruşması öncesinde Beyoğlu Kumpanya'ya çok sayıda tiyatrocu, oyuncu ve aydın destek mesajlarını iletti. Beyoğlu Kumpanya'ya iletilen destek mesajı ve imzacılar şöyle:
Çatalca Belediyesi’nin 11-12 Temmuz 2010 tarihinde düzenlediği ‘Erguvan Şenlikleri’nde tamamı öğrencilerden oluşan Beyoğlu Kumpanya topluluğunda Tayyip Erdoğan’ı eleştiren öğrencilere dava edilmesi ülkemizin bugün içerisinde bulunduğu karanlık tablonun bir parçasıdır.
Erguvan Şenlikleri esnasında AKP Çatalca İlçe Başkanı Selim Güçbilmez’in kulisi basması, oyuncuların ve izleyicilerin emniyet görevlileri tarafından saatler süren “kimlik sorgusu” sonucunda Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın bizzat kendisi öğrencilerden davacı olmuştur.
Beyoğlu Kumpanya üyeleri “Tayyip Blues” ismini verdikleri şarkılarında son yıllarda sayısı hızla artan özelleştirmelere göndermelerde bulunmuştur. Şarkının sözleri “kamu görevlisine hakaret” olarak değerlendirilmiş ve üniversite öğrencilerine hakaret suçlaması ile dava açılmıştır.
Benzerlerine ancak otoriter baskıcı rejimlerde rastlanabilecek toplumsal bir baskı döneminin parçası olan bu dava üniversite öğrencilerine “susun” demekten başka bir anlam ifade etmemektedir. Heykellerine “ucube” denen, tiyatrocularına dava açılan, toplumsal yaşama her gün yeni bir yöntemle müdahale edilen bir dönemden geçtiğimizi düşünüyoruz.
Toplum baskı altına alınırken, genç sanatçılara düşen doğru bildiğini söylemekten başkası olmaz. Şimdi toplumun vicdanı olan üniversitelilere destek olmak için bir nedenimiz daha olduğunu düşünüyoruz.
İlk İmzacılar:
Türkiye Tiyatrolar Birliği
Orhan Aydın(oyuncu)
Yılmaz Onay(yönetmen-yazar)
Ayşegül Alpak(oyuncu)
Serkan Durak(oyuncu)
Serpil Özcan(oyuncu)
Alev Topal(Işıkçı)
Volkan Doğar(fotoğrafçı)
Metin Coşkun(oyuncu)
Tunç Tatoğlu(NHKM yöneticisi)
Levent Ülgen(oyuncu)
Cezmi Baskın(oyuncu)
Eylem Aydın(oyuncu)
Enginay Gültekin(oyuncu)
Ender Yiğit(oyuncu)
Mert Fırat(oyuncu)
Taner Cindoruk(oyuncu)
Murat Vanlı(oyuncu)
Timur Acar(oyuncu)
Fırat Tanış(oyuncu)
Haldun Açıksözlü(oyuncu)
Yılmaz Okumuş(mizah yazarı)
Mustafa Kenan Aylastı(yönetmen)
Efe Duyan(Şair)
Cengiz Kılçer(şair)
Nevzat Süs (oyuncu)
Müge Saut (oyuncu)
Yusuf Ziya Bahadınlı (yazar)
Ferhan Şensoy (oyuncu)
Rasim Öztekin (oyuncu)
Gülsen Tuncer (oyuncu)
Engin Ayça (Sinema yönetmeni)
Canol Kocagöz (Özerk Sanat Konseyi dönem sözcüsü)
Orhan Kurtuldu (Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği)
Nejat Yavaşoğulları (Bulutsuzluk Özlemi)
Cahit Berkay (Moğollar)
Verdiği destek mesajıyla ekibin yanında olan sanatçılar:
Tarık Akan (oyuncu),
Pınar Sağ (ses sanatçısı),
Cem Aksel (müzisyen),
Ataol Behramoğlu (şair, akademisyen)
Emin İgüs (müzisyen),
Murat Arda (Delikasap yazarı),
Burhan Şeşen (müzisyen),
Edip Akbayram (ses sanatçısı),
İsmail Hakkı Demircioğlu (müzisyen),
Sabahat Akkiraz (ses sanatçısı),
Mustafa Özarslan(müzisyen), Hasan Akkiraz(müzisyen)
İlkay Akkaya (ses sanatçısı)
İsmail İlknur(müzisyen)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

SESSİZ KALMA.